12 Mayıs 2013 Pazar

Bahar Depresyonunun Nedenleri ve Çözümü İçin Öneriler


Bahar Depresyonu

Sabah işe gitmek istemiyor musun? Bu, zaten hep öyle de bu aralar daha da mı yoğun bu isteksizlik? Yataktan kalkmak istemiyor, hep uyumak mı istiyorsun? Sana uyku yetmiyor mu bu aralar? Bir iştahsızlık söz konusu? Hele ev yemeklerini hiç canın istemiyor mu?

Hep zamansız ve yarım-yamalak yediğin için günlerdir ne tam tok, ne tam aç mısın?
Vücudun çok mu kırık bu aralar? Hatta hafiften şişliklerin mi var? Göğsünde bir sıkışma, bir daralma mı var?

Ruhsal anlamda, bazen derin yoklukların içine giriyor, bazen her şeyini kaybetmiş gibi bir umutsuzluğun içine mi düşüyorsun? Ölüm, umutsuzluk ve huzursuzluk babında daha mı çok vuruyor kıyılarına bu aralar?

Her zamankinden daha agresif, daha gergin ve gerilimli misin bu aralar?

Dostum, sen, bahar depresyonundasın. Bizim bahar depresyonu analizimiz, kendimizce, tamamıyla tecrübî bir hususiyeti havidir. Yani bilimsel bir alt yapısı yoktur.

Bir bebek diş çıkardığında huzursuz olur; ses tonu değişir, vücut ısısı yükselir. Vücut, mevcut bir değişikliğe kendini kolay adapte edemiyor. (aslında içsel anlamda da bu böyledir; insanlar, tutum ve alışkanlıklarından, yenisi ve pratiği çıktığı/olduğu hâlde vazgeçmek istemezler. Birincisi doğal, bu bahsettiğimiz durum insanın inadıyla ilgili olsa da fonksiyon/işleyiş yönüyle benzerdirler)

Kış ayında vücut içte ve dışta düşük bir ısıya konsantre oldu. İnsanın algısı, tavrı, tarzı, davranışı, hissedişi buna göre şekillendi. Bahar gelince, ısı yükselince, değişikliğe uğradı organizmanın organizasyon ortalaması. Isının artması, uykunun daha çok gelmesine sebep olabilir; bireyin daha hararetli olmasına yol açabilir. Aslında bahsettiğimiz durumu, içi ve dışıyla vücut, bütün mevsim değişikliklerinde yaşar.

Peki, aralarındaki fark nedir? İki temel farktan bahsedilebilir. Bunlardan birincisi, ısının yükselme ve düşmesinin vücutta farklı reaksiyonlara yol açması; ikincisi ki daha genel bir durumdur; iklim bulanıklığı.

İklim bulanıklığı yani iklimin net olmayışı, asrımızın yeni bir sorunudur. Sabah kalkıyoruz hava çok soğuk, kalın giyiniyoruz. Öğlen vakti, yazı aratmayan bir sıcaklık… İkindi vakti şiddetli bir rüzgâr meselâ. Tabi ki hava durumu, mevsim normallerinin dışına çıkabilir kimi zaman, bu; anlaşılır, kabul edilebilir bir durumdur. Ama bir günde 3-4 mevsim yaşamak farklı bir şeydir.

Özellikle küresel ısınmanın beraberinde getirdiği iklim değişikliği, ciddî psikolojik sıkıntıları beraberinde getirdi/getiriyor diye düşünüyorum. Ben bir bilim adamı değilim, elimde etki-tepkileri ölçecek bir etkimetre yok, lâkin insanın etki-tepkiyle şekillendiğini biliyorum.

Birbirine girişik mevsim iklimi, insanın iklimine de etki edecek ve ahir zaman insanı, gün içinde çok farklı durumlara girecek, gün içinde birbirinden çok farklı, hatta zıt davranışlar sergileyebilecektir. (içinde belirli bir iklim sabitesi oluşturmuş olanlar az etkilense de, bu süreçten etkilenmeyecek bir fert söz konusu değildir.)

Farkındayım, konu biraz dağıldı, bahsettiğimiz durum/sendrom, bizim bu yazımızda da müşahede edilebilir. Biz, bahar depresyonundan bahsediyorduk. Kendimizce durumun şahidiyiz. Bu şahitlik, en asgari kısa çaplı bazı çözüm tecrübeleri oluşturmuyorsa, salt bir tanıklıktan öteye geçmez ki, pratik bir faydası da yoktur. Algımızda teorik bir tanımlama oluşmakla beraber, algımızın ürünü birkaç pratik çözüm belirdi, paylaşalım:

Bahar depresyonunu atlatmanın veya ölçeğini daraltmanın yolları;

1. Bol bol temiz su için. Şöyle bir yanlışımız var: Susayınca su içmek. Bu, yanlış bir anlayıştır. İnsanın %70’i gibi kahir ekserisi sudur. Günlük su kaybımız mevzubahis. Hele de kış sonrası ısınan havayla birlikte bu su kaybı daha da artıyor. Malesef, insanın çoğu su olduğu hâlde, tedavi yöntemlerimiz hep katı tarafımızı alâkadar edecek olan kimyevî ilâçlarla belirleniyor. Ya tıp yanıldı, ya da ilâç sektörünün kapitalist canavarlığı söz konusu. Evet, çay ve kahve de bir sıvı çeşididir ama vücudun su dengesine bir katkısı olmaz bu içeceklerin, bilâkis sıcak içecekler vücut ısısını arttıracağı ve dolayısıyla vücut terleme yoluyla deriden su kaybedeceği için, su düzeyinde bir handikaptır. Ayran güzeldir, iyidir, için ama iç organların çalışma selâmeti için mutlaka su gereklidir. (çay ve kahve de tüketin ama suyu ihmal edecek bir düzeyde olmasın.)

2. Ilık Duş: Duşunuzu eskisine nazaran daha az sıcak bir su ile alın.

3. Sigara içiyorsanız, azaltın (Bütün gerginliklerin ana sebebi olan sigarayı bırakmanız, hayatınızda alabileceğiniz en sağlıklı ve güzel karar olacaktır.) Sigara dumanı da vücudun ısısını arttıran saiklerdendir. Ve kendim, eski bir içici olduğum için biliyorum ki sigara içenlerde, sıcak havalarda, baş ağrısı, ısıyla doğru orantılı bir şekilde artar.

4. Günlük bir tabak yoğurt yiyin.

5. Sabah, uyandıktan sonra kesinlikle bir daha uyumayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder